31 Temmuz 2012 Salı

Hayal mi gerçek mi #2 / "Teşvik primlerimizi almak için duş yapmadan otele gittik"



Yıllar önce…

Şampiyonluğa aç iki takım yarışıyor.

Son haftalara gelirken şampiyonluk yarışı yapan takımların biri içeride, diğeri dışarıda puan peşinde.
İçeride oynayanın bir puanlık avantajı var, averaj avantajı deplasmanda oynayanda.
Ev sahibiyle maç yapacak gariban takım da maçı bu atmosferde oynamak istiyor. Çünkü o zamanlar, garibanlar fikstür çekildiğinde ligin son haftalarında şampiyonluğa oynayan takımlarla karşılaşmak istiyorlar.  “Teşvik pirimi alırız da yılı kurtarırız” diye…

“Abi o zaman bizim takımda en fazla kazanan 2 milyar lira alıyor. Kimse de parasını alamıyor. Bize 50 milyar lira teşvik primi geldi. Yönetimle futbolcular birbirine girdi. Yöneticiler diyor ki, “Paranın yarısı yönetimin”, futbolcular diyor ki; “Size ne oluyor. Para bizim”. Bitmedi tartışma, yöneticiler paranın kendilerinde kalmasını, puan alırsak maçtan sonra kendilerinin dağıtmasını istedi. Biz müsaade etmedik. Kendi yönetimimizle pazarlık da 36 milyarın futbolculara, 14 milyarın yönetime kalacağı şekilde anlaştık ama parayı da yönetime emanet etmedik. O gün sakat olduğu için yedek kalacak bir futbolcu arkadaşımızı otelin 6. katındaki odaya kilitleyerek stada gittik.

Bir farklı mağlupken maçın sonlarına doğru etkili olabilecek bir noktadan serbest atış kazandık. Barajda rakibin kaptanı, ulusal takımda oynayan oyuncuları falan var. “Oğlum bakın atmayın ne olur, bu taraftar bizi öldürür” diyorlar. Kim dinler. Bütün sezon aldığımız parayı tek gol atıp yemezsek kazanacağız.
Şahane bir gol attık ve maçı berabere tamamladık.

Öyle bir sevinmişiz ki; maç bitiminde duş almadan paramızı almak için soluğu otelde aldık.

Sezonun sonunda bize teşvik primi gönderen kulüp şampiyon oldu.

(Hala hepsi futbolun içinde)
(Böyle hikayelere inanırız değil mi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder